-
1 çoktan
çoktan, çoktan beri seit langem; schon lange;çoktan geçmiş längst vergangen -
2 çoktan
-
3 beri
I sbiraz \beri geliniz! kommen Sie ein bisschen näher!II adj diesseitig1) seitçocukluğumdan \beri seit meiner Kindheitkalubeladan \beri seit eh und jene zamandan \beri? seit wann?çoktan/yıllardan \beri seit langem/Jahren2) von... anbaşından \beri von Anfang ançocukluktan \beri von Kindesbeinen an3) eskiden \beri von alters her, von jeher -
4 hani
1. 1) wo ist denn...\hani kahve? wo ist denn der Kaffee?\hani ya kahve nerede kaldı? wo bleibt denn der Kaffee?2) weißt du noch,...3) doch\hani bana kitap getirecektin? du wolltest mir doch Bücher mitbringen4) \hani benim kim olduğumu bilmese wenn er nicht wüsste, wer ich bin -
5 kaç
2. 1) wie viel\kaç paran var? wie viel Geld hast du?\kaç yaşındasın? wie alt bist du?\kaç zamandır seit geraumer Zeit; ( çoktan beri) seit langem2) bugün ayın \kaçı? den Wievielten haben wir heute? -
6 seda
seda [--:] s1) Laut m2) Stimme fçoktan beri senden ses \seda çıkmadı du hast lange nichts mehr von dir hören lassen -
7 tanışmak
vi sich kennen, sich kennen lernen (-le)biriyle \tanışmak jds Bekanntschaft machenbiz tanışıyoruz wir kennen uns, wir sind miteinander bekanntçoktan/yıllardan beri tanışıyorlar sie kennen sich seit langem/Jahren
См. также в других словарях:
çoktan — zf. Çok zaman önce, çok zamandan beri, öteden beri, uzun süreden beri İçeri girdiklerinde birinci film çoktan başlamış hatta sonuna bile yaklaşmıştı. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurdunu (veya kurtlarını) dökmek (veya kırmak) — çoktan beri özlediği bir şeyi bol bol yapıp hevesini almak Daha sonra Paris te kurtlarını dökmeye gelen her milletten insanlara rastladık. B. R. Eyuboğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
kulakları paslanmak — çoktan beri müzik dinlememiş olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kulaklarının pasını gidermek — çoktan beri dinlememişken müzik dinlemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
eski — sf. 1) Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı Ey benim eski duygularım, eski düşüncelerim. Neden böyle uzaksınız benden? N. Ataç 2) Önceki, sabık Anlatışına bakılırsa eski kâtibe, şimdi fevkalade şık giyiniyormuş.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaç zamandır — belirsiz fakat çok zamandan beri, çoktan beri anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir hoş — sf. Tuhaf bir biçimde, garip Sen çoktan beri bana karşı bir hoştun. Y. K. Karaosmanoğlu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller bir hoş olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
velev — bağ., Ar. velev İster, isterse, olsa da, kaldı ki, hatta Tanıdıklarından velev ki çoktan beri görmeyerek unuttuklarına bile rast gelir gelmez hemen... A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
hanidir — ne vakittir, epey zamandır, çoktan beri Arkasından, hanidir gizlediği ağır bir suçu itiraf edermiş gibi fısıltıyla ekledi. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük